1842 yılında çıkmış ve bir çok tepki almış Akakiy Akakiyeviç adlı karakterin tabu yıkıcı ve soylu kesime karşı halkı arkasına alan katip memurunun eski paltosunun fantastik bir sonla biten enfes hikayesi.
Dostoyevskinin “Hepimiz Gogol'un Palto'sundan geliyoruz” sözüyle Gogol'un kendisinden sonra gelen yazarları etkilediği ve hikayenin Rus Edebiyatının gelişimi için ne kadar çok önemli olduğunu da anlıyoruz.
Türk Edebiyatında, Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna eserinde izler taşıdığını söyleyebilirim.
Beni en çok etkileyen başta bahsettiğim fantastik sonu oldu, Akakiy Akakiyeviç'in ölümünden sonra hayaletiyle şehrin en kodaman insanlarına musallat olup onların paltosunu çalması ve çaldığı paltolardan sonra trajikomik sonla huzura ermesi aslında paltosu çalınmayı hakeden ne kadar insan var dedirten cinsten bir son...
Kitap 1 saatte elinizde eriyen ve kesinlikle okunması gereken hikayelerden...
Herkesin hayatta olmak istediği paltosuna kavuşarak onu koruması dileklerimle...
Reklamsız Radyo Tiyatrosundan dinlemenizi de tavsiye ederim, çok keyiflidir, aşağıya linkini bırakıyorum (51dk.)
25 Şubat 2022 Cuma
ORHAN VELİ- HOŞGÖR KÖFTECİSİ
Orhan Veli'nin çeşitli gazete ve dergilerde yayımladığı şairene hikayelerden oluşan müthiş bir o kitap bu kitap dedirten eserinde birbirinden güzel öykülerden favorim "Denize Doğru" oldu.
"Bir yıl deniz görmesem bir hoş olurum. Hele bir de bahar gelmez mi, buram buram yosun kokuları tütmeye başlar burnumda. Bu kokuyu ilk olarak bir kara şehrinde, bir bahar sabahı, okula giderken duymuşumdur...."
Öylesine ekileyici ki herkesin zaman zaman başıma gelen, mesela yolda yürürken ansızın burnunuza ilişen güzel bir koku ile anılarını hatırlaması ve o güzel hayallere dalarak belki çocukluğunu belki de özlemini günlük yaşam telaşına bir dur demesiyle zenginleştirmesi o kadar kıymetli ki..
İşte Denizi çok seven Orhan Veli'nin iş bulmak hem de deniz kenarında olmak için iş araması sonucunda günlük 5 liraya bir müteahhitlik firmasında yol çavuşu olarak çalışması hayallerine yaklaşması çok takdire şayan.
Bir sözü vardır ki, "Biz bu dünyaya ecir gelmişiz, ecir gideceğiz..."
(ecir: yapmak istediğin şey için çabalamak)
Hayatını sorgulaması sonrası, alacağı beş lirayla denize özlemini, deniz uğruna denize el sürebilmek uğruna ölmek istemesi sonrasında, nasıl vazgeçerim gökyüzünün parlaklığı, denizin mavisi, ağaçların yeşili, çiçek kokuları... hayallerine kavuşma arzusuyla beş lira ile de dünyanın nimetlerinden faydalanma ümitleri..
Çalıştığı yerden çıkıp bataklıklı çamurlara bata bata sazlıkların arasından deniz kıyısına gitme isteğini gerçekleştirir ve o kumla karışık çakıl taşlarının üzerinde suların ayaklarına kadar değdiği bir mesafede;
Beyaz kanatlı kuşlar, hep çığlık çığlığa, başımın üzerinde. İçimde sonsuz bir sevinç. Bağırmak istiyorum; Boş ver! diye haykırmak istiyorum, Beş liraya da boş ver!
der.
Çok etkilendim. Her türlü kaygıyı unutacak kadar yapmak istediğimiz şeylere yönelmeli ve en son ne zaman Orhan Veli'nin en az denize ulaştığı anda ki kadar mutlu oldum diye sormalıyız...
Bu güzel hikaye bana Orhan Veli'nin birdenbire şiirini hatırlattı.
Her güne hayallerinizin birdenbire gerçekleşerek uyanmanız dileklerimle...
Müşfik Kenter- Birdenbire
Işığın Yansıması'nın Birdenbire albümüyle aynı adı taşıyan şarkısının 1997 yılında çekilen video klibini dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim:
Işığın Yansıması - Birdenbire
Albüm : Birdenbire
Şiir : Orhan Veli
Müzik :Murat Özyüksel
Her şey birdenbire oldu.
Birdenbire vurdu gün ışığı yere;
Gökyüzü birdenbire oldu;
Mavi birdenbire.
Her şey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;
Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire.
Yemiş birdenbire oldu.
Birdenbire,
Birdenbire;
Her şey birdenbire oldu.
Kız birdenbire, oğlan birdenbire;
Yollar, kırlar, kediler, insanlar...
Aşk birdenbire oldu,
Sevinç birdenbire.
ve tabi ki
Hemen ardından bedava şiirine atıf yapmamak olmazdı;
"bedava yaşıyoruz, bedava;
hava bedava, bulut bedava;
dere tepe bedava;
yağmur çamur bedava;
otomobillerin dışı,
sinemaların kapısı,
camekanlar bedava;
peynir ekmek değil ama
acı su bedava;
kelle fiyatına hürriyet,
esirlik bedava;
bedava yaşıyoruz bedava.
Bonus: Dünyanın en güzel sesinden en güzel Orhan Veli şiirlerini dinlemek için;
Müşfik Kenter- Bir garip Orhan Veli- Full Albüm
24 Şubat 2022 Perşembe
Cengiz Özkan- Ben Denizde Bir Gemi
Zamanımız kısıtlı, bu yüzden zamanımızı başkalarının hayatını yaşayarak kısıtlamayın, başkalarının düşüncelerinin, fikirlerinin gürültüsünün, kendi kalbinizin sesini duymanızı engellemeye izin vermeyin.
Kendinin efendisi olmayan hiç kimse özgür değildir.
2008 Sait Faik Hikaye Armağanı kazanan ''Gün Ortasında Arzu,'' Behçet Çelik'in 3 kısıma ayırdığı kitabındaki hikayelere; Oktay Rıfat, Edip Cansever ve Turgut Uyar'ın şiir dizeleriyle başlıyor. Aynı zamanda öykülerinde aynı minvaldeki alıntı ve göndermelerle söyleyebilecekleriyle bitmeyen hikayeler okudum diyebilirim. Evet ''söyleyebilecekleriyle,'' aynı zamanda ''söyleyemediği şeyleri,'' çünkü hikayelerinde sonsuza açılan kapıdan geçiren okuyucuyu; yormadan, içten, geri dönüşlerle her öyküde aynı kişinin geçmişle hesaplaştığı kahramanıyla bitmeyen konusuyla huzurlu dakikalar geçirebildim.
Öyküler genellikle geçmişte yaşadığı ilişkilerden, eski okul arkadaşlarından, yolda gördükleri kimselerden, markette karşılaştıkları kişilerden, arkadaşlarının evinde geçen yerlerde, eski hayalleri gerçekleştirmenin ürkekliğiyle, monologlarıyla, kelimelerin yetişemeyeceği dağınık zihinle çarpıcı bir şekilde kendi içimizdekileri bize okutuyor. Bu hayaller iki ayak üzerinde, arzu dolu yaşamak istediklerini yalın anlatımıyla, okuyucuyu kalabalığın içinden çekerek kendisiyle yalnızlaştırmaya itiyor.
Anne titizliğiyle hep bir düzenli olmayı ve etrafındakilere yaklaşımı ile hikayelerde dikkatimi çeken mekanın mutfak olması da sanırım yazarın yemek yapmak, bulaşık yıkamak gibi işlerle münzevi bir hayat geçirmesini sevmesi olarak yordum.
''Yaz Bitti Diyorlar'' ve ''Dolunayda Doğum Günü'' hikayeleri sevdiklerim arasında, özellikle ''Dolunayda Doğum Günü'' hikayesindeki ''sakil efendi'' sahte duyguları, davranışları yani insanın kendisi olamama üzerine içimizden bir karakter.
''Gözlenen nesne değişirmiş.'' (syf. 38)
İşin kolayına kaçıp ''Yanlış bir zamandı,'' denebilir mi? Yanlış olan o kadar çok şey varken.( syf.52)
Pinuccia'nın okuma şenliğini görür görmez, müzmin kitap sevdamı artık şenlik havasına devşirerek düzenli bir listeye çevirmek; bir yandan okuduğum kitapları paylaşma isteğimin bana aman zaman vermesiyle karşınızdayım.Bu vesile ile Pinuccia'ya teşekkürlerimi iletiyorum ve listemi gecikerek de olsa aşağıda açıklıyorum... Seçtiğim kitaplarım,
1. Kategori (10 puan): Kısaltılmış hali (versiyonu) çocuk kitabı olarak da yayınlanmış bir kitap (Çocuk versiyonu değil tabii okuyacağınız). Miguel de Cervantes Saavedra, Don Quijote (La Mancha'lı Yaratıcı Asilzade) YKY, 910 sayfa 2. Kategori (10 puan): Bir çizgi roman veya foto roman. Puslu Kıtalar Atlası, İlban Ertem, İhsan Oktay Anar İletişim Yayıncılık, 320 sayfa 3. Kategori (10 puan): 600 sayfadan uzun bir kitap. Kızıl ile Kara, Stendhal 620 sayfa 4. Kategori (10 puan): Müzik temalı bir kitap ((Bir müzisyenin hayatı veya ana karakterlerden birinin müzisyen olduğu veya konusunun özünde müzik olan veya isminde müziği çağrıştıran bir kelime geçen bir kitap). Çok Çiçekli Senfoni, Özkan Yalçın Ötüken Neşriyat, 149 sayfa
5. Kategori (10 puan): 1001 kitap listesinden bir kitap Suç ve Ceza, Dostoyevski İş Bankası Kültür Yayınları, 704 sayfa 6. Kategori (10 puan): Yasaklanmış bir kitap. Zabit ve Kumandan ile Hasbihal, Mustafa Kemal Atatürk (T.İş Bankası Kültür Yayınları'nın 1956'da yayınlanan ilk kitabı), 200 sayfa 7. Kategori (10 puan): 1940'tan önce yazılmış, Türk edebiyatından bir kitap. Kuyucaklı Yusuf, Sabahattin Ali YKY, 220 sayfa 8. Kategori (10 puan): İsminde yaz mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların yaz mevsiminde geçtiği bir kitap. Hikayeler( Yaz yağmuru, Abdullah Efendi'nin Rüyaları), Ahmet Hamdi Tanpınar Dergah Yayınları, 302 sayfa
9. Kategori (10 puan): Herkesin tüm kitaplarını okumasını gönlünüzden geçirdiğiniz bir yazardan/şairden bir kitap. (Bu vesileyle kitabı ikinci kez okusanız da olur). Beyaz Geceler, Dostoyevski (Bir Hayalperestin Anıları) Can Yayınları, 100 sayfa 10. Kategori (10 puan): Bir iki kitabını okuyup külliyatını okumayı gönlünüzden geçirdiğiniz bir yazardan bir kitap. Benim Adım Kırmızı, Orhan Pamuk İletişim Yayınları, 476 sayfa 11. Kategori (10 puan): Bir öykü kitabı.
Gün Ortasında Arzu, Behçet Çelik Can Yayınları, 144 sayfa 12. Kategori (10 puan): Okuma yazmayı öğrendiğiniz yıl ödül almış bir kitap (Eğer çok zorlanıyorsanız kitap bulmada, o yıl ödül almış bir yazardan bir kitap. O yıl Nobel Edebiyat Ödülü almış yazarlara bakabilirsiniz mesela). Üç Anadolu Efsanesi, Yaşar Kemal YKY, 222 sayfa 13. Kategori (10 puan): Tiyatroya uyarlanmış bir roman veya öykü veya şiir (Doğrudan tiyatro eseri olarak yazılmış kitaplar kapsam dışı) Amak-ı Hayal, Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi Şule Yayınları, 188 sayfa 14. Kategori (10 puan): Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış kadın bir yazardan bir kitap.
Oğlumun Öyküsü, Nadine Gordimer (1991) Can Yayınları, 272 sayfa 15. Kategori (10 puan): Adı sıfat tamlaması bir kitap Otomatik Portakal, Anthony Burgess İş Bankası Kültür Yayınları, 172 sayfa
16. Kategori (10 puan): Polisiye/gerilim/korku türünde bir kitap. Bu türde kitabım yok. 17. Kategori (10 puan): İlk baskısını 2013'te veya daha sonra yapmış bir kitap (Yabancı kitaplarda Türkçe baskısının çıktığı tarih olur). Dünya Ağrısı, Ayfer Tunç Can Yayınları, 336 sayfa 18. Kategori (Her kitap 10 puan, 3 kitabı da okuyana ekstradan 20 puan, toplam 50 puan): Avrupa edebiyatından üç kitap. Kitapların biri İngiliz, biri Fransız, biri Alman edebiyatından olmalı. Türk edebiyatı kapsam dışı. Büyük Umutlar, Charles Dickens, Can Yayınları, 656 sayfa Madame Bovary, Gustave Flaubert ,Can Yayınları, 335 sayfa Bozkırkurdu, Hermann Hesse, YKY, 218 sayfa 19. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplam 60 puan): Aynı yazardan üç kitap. (Kitaplar aynı seriye ait olabilir). 20. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 20 puan, toplamda 60 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı. Yeni yazarları keşfetmek lazım. Kim bilir şimdiye kadar hiçbir kitabını okumadığımız ama çok seveceğimiz ne çok yazar var. Bir Türk kadın, bir Türk erkek, bir yabancı kadın, bir yabancı erkekten olmak üzere toplam 4 kitap okumanız gerekiyor. Nar Ağacı, Nazan Bekiroğlu, Timaş Yayınları, 536 sayfa Mülksüzler, Ursula K. Le Guin, Metis Yayıncılık, 336 sayfa Aşk, Elif Şafak, Doğan Kitap, 420 sayfa 21. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 50 puan, toplamda 80 puan): İsminde aynı kelimenin geçtiği üç kitap. ("Bir" sözcüğü kapsam dışı).
22. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): Kendinizin belirleyeceği bir temaya uyan dört kitap. Temaları zorlaştırıp kolaylaştırmak sizin elinizde. Bu kategoride herhangi bir edebi türe ilişkin 4 kitap okuyabileceğiniz gibi (örneğin 4 bilim kurgu kitabı), tek bir ülke veya bölge edebiyatına ait (örneğin İngiliz edebiyatı), tek bir yazara ait, tek bir konuya ait (örneğin ölüm temalı kitaplar), tek bir edebiyat ödülüne ait (örneğin Pulitzer ödüllü kitaplar) kitaplar okuyabilirsiniz. Şuan listem budur.